Mîhâîl Naîme’nin (ميخائيل نعيمة) ölümünün 34. yılında Süreyyâ Haddâd’a (ثريا حداد) gönderdiği mektuplar ortaya çıktı. Bu keşif, mektup türünün edebi önemini bir kez daha gündeme getirdi.
Yazarla okuyucu arasında benzersiz bir yakınlaşmayı beraberinde getiren mektupların yayınlanıp yayınlanmamasının yazarın mahremiyetini ihlal edip etmediği bugün hala tartışmalı bir konu. Ayrıca yazarların ölümünden sonra yayımlanan mektupların çoğunluğunu aşk mektuplarının oluşturduğu biliniyor.
Modern dünya edebiyatında çokça örneği görülen mektup türünün Arap edebiyatındaki en bilindik örnekleri Cubrân Halîl Cubrân (جبران خليل جبران) ve Ğassân Kenefânî’ye (غسان كنفاني) ait.
eş-Şark (الشرق) gazetesinde yayımlanan habere göre, Lübnanlı şair ve düşünür Mîhâîl Naîme’nin Ürdünlü yazar Süreyyâ Haddâd’a yolladığı mektuplar yakın zamanda Haddâd’ın kardeşi Semîr Haddâd’ın (سمير حداد) yayına hazırlamasıyla Kahire’de bulunan Dâru Bettâna (دار بتانة) tarafından yayımlandı. Kitabın gözden geçirme ve takdimini yapan Faslı eleştirmen ve şair ‘Abdu’l-latîf el-Verârî (عبداللطيف الوراري), on dört yıl süren mektuplaşmanın çoğunun Naîme’nin okuyucusu ve hayranı olan Haddâd’la kişisel yazışmaları olduğuna dikkat çekiyor. Faslı eleştirmen, birçok okuyucunun aklına gelebilecek soruyu soruyor ve iki edebiyatçı arasındaki hayranlığın aşka dönüşüp dönüşmediğini irdeliyor. Haberin linkine buradan ulaşabilirsiniz.